11 Şubat 2011 Cuma

Vizesiz Avrupa-Genel Özet


Vizesiz Avrupa Yolu Kimlere ve Hangi Ülkelere Açık?
Yrd. Doç. Dr. Hamdi Pınar, LL.M.Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi  
(1)     ATAD, ilk kez 2000 yılında verdiği “Savaş” kararıyla topluluk ve Türkiye arasında imzalanan ve 1 Ocak 1973... tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol'ün 41. maddesinin 1. fıkrasının doğrudan etkisini kabul etmişti.
(2)     Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) 20 Eylül 2007 tarihinde Türkler lehine çok önemil olan “Tüm ve Darı” kararını vermiştir.
(3)     Bu kararla ATAD ilk girişte vizenin üye ülkenin yetkisinde olup olmadığı konusu artık tartışmaya yer bırakmayacak şekilde Türkler lehine çözmüştür.
(4)     Dava konusu somut olayda İngiltere’nin 1973’den önce vize istemediği halde daha sonra Türk vatandaşlarından vize istemesinin Katma Protokol hükmüne aykırı olduğu belirtilmiştir. Yani artık İngiltere Türk vatandaşalarından vize talep edemeyecektir.
(5)     ATAD’ın “Tüm ve Darı” kararı AB üyesi ülkelerin tek tek ele alınıp Katma Protokol’ün yürürlüğe giriş tarihi olan 1 Ocak 1973’e göre o üye ülkedeki önceki ve sonraki düzünlemeleri karşılaştırıp, o üye tarafından iç hukuk düzenlemelerinde Türk vatandaşları aleyhine yeni bir sınırlama getirilip getirilmediğine bakmak gerekir.
(6)     19 Şubat 2009 tarihli “Soysal” kararı ile 2007'deki ATAD'ın en yeni kararı olan Soysal'da yukarıdaki görüşleri teyit etmek dışında AB Komisyonu'nun Schengen Vizesi konusundaki itirazı da reddedilmiştir.
(7)     AB üyesi ülkelerin Türk vatandaşları için vize zorunluluğu getirdikleri tarih dikkate alındığında Türk vatandaşlarından vizesiz giriş hakkı tanımak zorunda olan 12 AB üyesi şunlardır: Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İtalya, Lüksemburg, Portekiz ve Yunanistan.
(8)     Vize talep edememenin söz konusu olması için ise bu girişlerin hizmetin serbet dolaşımı kapsamında olması gereklidir. Hizmetlerin serbest dolaşımında ise hizmetin sunumu (aktif hizmetin dolaşımı) veya hizmetin alımı (pasif hizmetin dolaşımı) şeklinde olabilir. Yani aktif hizmeti sunan ile hizmet alabilecek olan 73 milyon Türk vatandaşı bu haklardan yararlanabilecektir.
(9)     ATA m. 50’de de hizmetin serbest dolaşımından yararlanan hizmetlere örnek olarak işletmelere ait hizmetler, ticari hizmetler, zenaatkarlara ve serbest meslek sahiplerine ait hizmetler olarak sayılmıştır. ATAD kararlarına konu olan hizmetlerin başlıcaları: Televizyon yayınları, hukukî müşavir olarak çalışma, sigortacılık, kıymetli evrak hizmetleri, iş bulma aracılığı, hukukî danışmanlık, inşaat işlerinin yerine getirilmesi, turizm rehberliği, şans oyunları, reklâm, özel güvenlik hizmetleri, temizlik hizmetleri, turizm, tedavi ve öğrenim amacıyla yapılan seyahatler veya iş gezileri gibi.
(10)  Konuyu bilmeyenlerin itirazı özellikle pasif hizmetin bu kapsamda olmadığı idi. Ancak Alman Mahkemelerinden Erding Sulh Mahkemesinin 25 Mayıs 2009 tarihli kararı, Cham Yerel Mahkamesinin Görüşü (Ağustos 2009), Hannover Sulh Mahkemesinin 12 Ocak 2011 ve Münih İdare Mahkemesinin 9 Şubat 2011 tarihli kararı ile pasif hizmetin, örn. turistler, serbest dolaşımı açıkça benimsenmiştir.
     Sonuç: Bu kararlarla bir kez daha 73milyon Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı turist olarak vizesiz bir şekilde yukarıda sayılan 12 AB ülkesine gitme hakkına sahip olduğu teyit edilmiştir.
(11) Bu konuda hukuk son sözü söylemiştir. Artık ülkelerin bu mahkeme kararlarını yerine getirmelerini beklemek hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Bunu yapmayan her ülke herşeyden önce insan hakların kapsamında seyahet etme özgürlüğünü ihlâl etmektedir. Tamamıyla AB üyesi ülkeler açısından bir çifte standart söz konusu. Ama hukuki açıdan heryönü ile kesinleşmiş hakları olan vatandaşlarının bu haklarını savunamamak ve AB üyesi ülkelerden hesap soramamak da Türkiye’nin zaafiyetidir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder