VW Dizel sahtekârlığı, Alman hukukunda uzun dönemdir
hazırlıkları süren yeni bir dava türünün de gelmesine vesile oluyor. Toplu
davalar konusunda Amerikan modeline karşı yeni bir model olarak Alman modeli:
Musterfeststellungsklage = Emsal Tespit Davası.
Alman modelinin en önemli farkı, Amerika’daki gibi hukuk
bürolarının iş modeline dönüşmesinin istenmemesidir. Alman Federal Adalet
Bakanlığı da 2016 yılı içinde benzeri bir model taslağı çalışmasını duyurmuştu.
Alman Hükümeti yeni tasarıyı hazırladı ve en geç 1 Kasım 2018'de yürürlüğe
girmesi konusunda Koalisyon'un anlaştığı ifade ediliyor. Zira VW skandalında
zamanaşımı süresi 2018'in sonunda dolmaktadır.
Alman modelinde, Amerikan benzeri ticari bir iş modeline
dönüşmemesi için kitlesel olaylarda emsal niteliğinde tespit davası adıyla bir
dava (Musterfeststellungsklage = Emsal Tespit Davası) öngörülmektedir.
Böylece sadece bir dava ile olayın mahkemeye götürülmesi ve olayla ilgili ana
esasların açıklığa kavuşturulduktan sonra diğer tüketicilerin de kolay bir
şekilde bu sonuçtan istifade etmelerinin mümkün olmasının yolu açılmaktadır. Bu
davayı esas itibariyle tüketici örgütleri açacaklar. Bu örgütlerin en az 350
üyesi ve 4 yıldır faaliyette olması şarttır. Ayrıca olayın da en az 50 kişiyi
doğrudan ilgilendirmesi gereklidir. Sonrasında ise tüketiciler hiçbir dava
sürecine başvurmaksızın Mahkemenin verdiği Emsal Niteliğindeki Tespit Davasını
gerekçe göstererek davalıdan (örneğin Dizel skandalı sebebiyle VW'den) tazminat
isteyebilecekler.
Bu dava modeli, tüketiciler açısından yaygın ihlâllerin
olduğu alanlarda çok önemli bir işlev görecektir. Örneğin dizel skandalından
dolayı araba sahiplerinin hukuki tazminat talepleri, banka, enerji veya
telekomünikasyon sektörlerindeki haksız sözleşme şartlarındaki gibi olaylarda
Emsal Niteliğindeki Tespit Davaları ihlâli gerçekleştirenler açısından
caydırıcı olacak ve tüketici haklarını koruma konusunda da çok etkin olacaktır.
Türk hukukuna da bu tür bir dava modelinin getirilmesi zarureti
vardır. Almanya'da bile dizel sahtekarlığı sebebiyle yüzlerce dava ve 200’ü
aşkın mahkeme kararı varken Türk mahkemelerinin bilinen henüz bir kararı dahi
ortaya çıkmamıştır. Zira Türkiye’de bireysel bazda mahkeme süreci hem masraflı
hem de yorucu bir süreçtir. Aynı şekilde Rekabet Kurulunun 12 Banka kararında
sonra bireysel olarak açılan binlerce dava bulunmaktadır. Ancak 12 bankaya
karşı, dava sayının Danıştay kararının kesinleşmesiyle milyonları bile
bulabileceği ihtimali vardır. Böyle davalar için Alman sistemi gibi Emsal
Niteliğinde Tespit Davası yolunun Türk hukuku açısından kabul edilmesi hem dava
sayısını azaltacak hem de tüketici haklarının hızlı ve etkin bir şekilde
korunmasını sağlayacaktır.
Hamdi PINAR.
Bkz. Hamdi PINAR: Volkswagen (VW) Grubu
Dizel Arabalarındaki Emisyon Manipülasyonu ve Hukuki Sonuçları, İstanbul
Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt: LXXIV / Sayı: 2, 2016, s.
843-875.
Alman Hükümetinin Kanun Taslağı için bkz.