25 Mart 2011 tarihinde HT Gazetesinde Fatih Altaylı'nın yazısından alıntı:
Fatih Altaylı: Rekabet Kurulu'na şikâyet
Habertürk yayın hayatına başladığından beri bitmeyen bir şikâyetimiz var.
"Gazeteler, satış rakamları konusunda halkı kandırıyor" diyoruz.
Habertürk hariç istisnasız tüm gazeteler, satış rakamlarını abartarak, şişirerek duyuruyor.
Yalan rakamlarla halkı kandırmak, rekabeti bozmak suç değil mi?
Her konuda denetim yapan, işinin hakkını vermeye çalışan, bankaların bile gözyaşına bakmayan Rekabet Kurulu, gazeteler söz konusu olduğunda niye sessiz kalıyor?
Rekabet Kurulu'na açık bir şikâyette bulunuyorum.
Soru: Hukuki açıdan Fatih Altaylı hangi temel hatayı burada yapıyor????
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Fatih Altaylı burada "yalan rakamlarla halkı kandırmak, rekabeti bozmak suç değil mi" diyerek haksız rekabet ile rekabet otoritesinin görev alanına giren durumları birbirine karıştırmaktadır. Gazetelerin satış rakamlarını yanlış göstermeleri aldatıcı bir harekettir ve aldatıcı reklam olarak ele alınıgında bu mevcut TTK m.56da düzenlenen haksız rekabet kapsamındadır.Rekabet otoritesi ise RKHK m.4,5,6 ve 7de bahsi gecen durumların varlığı halinde piyasaya müdahale etmektedir.Kısaca gazete tirajlarının gerçekte olduğundan fazla gösterilmesi RKHK anlamında rekabet ihlali olmadığından Rekabet Kurumuna şikayette bulunulması isabetli değildir. Haksız rekabet nedeniyle menfaatleri zarar görenler haklarını ticaret mahkemelerinde aramalıdırlar.
YanıtlaSil