Doç. Dr. Hamdi
PINAR, LL.M.
I. Tarihçe
Her ne kadar günümüzde arama motoru denildiğinde akla ilk
gelen 1995 yılında geliştirilmeye başlanan Backrub, sonrasında
değiştirilen ismiyle “Google”, olsa da arama motorlarının tarihi çok
daha eskilere dayanmaktadır. İnternetin başlangıcı olarak kabul edilen ARPANET’in
kullanıma açılmasının ardından işlevsellik noktasında günümüzdeki sistemden çok
uzak olan ilk arama motoru Archie ortaya çıkmış ve bunu Veronica
ve Jughead arama motorları takip etmiştir. Ancak günümüzde internet olan
bilinen world wide web (www), diğer bir ifadeyle http protokolü 1991
yılında kurulmuş ve günümüzdeki arama motorları gibi çalışan ilk arama motoru
1993 yılında kullanılmıştır. Sonrasında tüm internet kataloğuna dayanan bir
dizinde sunulan ilk web sitesi Global Network Navigator (GNN) geliştirilmiştir.
Tüm sayfaları endeksleyebilen ilk arama motoru diyeceğimiz WebCrawler’ın
kullanılmasının ardından farklılık arz eden gelişme ise arama sonuçlarını farklı
arama motorlarındaki sonuçları toplayıp bu sonuçları birleştirerek yeniden
sıralayan meta arama motorlarının ortaya çıkmasıdır. Google öncesinde yaygın
olarak Yahoo!, Magellan, Lycos, Infoseek, Excite, Netscape ve Internet
Explorer arama motorları kullanılmıştır. 1995 yılında geliştirilmeye
başlayan ve bir meta arama motoru olan Google, resmi olarak 1998 yılında
Google Inc. (1998-2017; şu anda Google LLC) olarak kurulmuştur. 2000
yılında dünyanın en büyük arama motoru hâline gelen bu meta arama motoru günümüzde
de bu unvanın sahibidir.
Google arama motorunun bu derecede yaygınlaşmasını, ABD’de bir mahkemenin
Microsoft’un rekabeti ihlâl ettiği ve yapısal tedbir uygulanması
gerektiği yönünde karar vermesinin ardından ABD rekabet otoritesi ve Microsoft
arasında gerçekleşen uzlaşma neticesinde Microsoft’un bilgi işlem ara
yüzlerindeki engelleri üçüncü taraf yazılımlar için kaldıracağına ilişkin
taahhütte bulunması sağlamıştır. Böylece Google, Internet
Explorer’ın yanında piyasada kendisine yer bulabilmiştir.
İlginç olan husus ise rekabet otoritelerinin piyasada önünü açtığı Google
artık arama motorları konusunda piyasa ağası
(gatekeeper) gücüne ulaştığında dünyadaki tüm rekabet otoritelerinin
projeksiyonlarını yönlendirdiği bir teşebbüs olmuştur.
II. Rekabet Hukuku Kapsamında Google’ın Yeri
Dijital ekonominin belkemiğini küresel bir iletişim ve bilgi
paylaşım ağının oluşmasını sağlayan “yüksek bağlantısallık” (hyperconnectivity)
ve “birbirine bağlantılılık (interconnectedness)” oluşturur. Bu küresel
ağın oluşması neticesinde ortaya çıkan ölçeğe göre aşırı getiri, ağ etkisi
(şebeke dışsallığı) ve veri hacmi
dijital hareketi başlatan teşebbüsleri dünyanın her yerinde ticari yönden en
değerli teşebbüsler hâline getirmiştir.
Dolayısıyla bu teşebbüsler rekabet hukuku kapsamında değerlendirildiğinde de çoğu
zaman piyasada hâkim durumdaki teşebbüs niteliğini haizdir. Nitekim Google
da dijital ekonominin sahip olduğu bu özellikleri taşımakta ve dünyadaki
rekabet otoriteleri tarafından yapılan değerlendirmelerde hâkim durumda olduğu
kabul edilmektedir. Bunun sonucu olarak Google’ın, sahip olduğu pazar
gücünün avantajından
faydalanarak tüketici refahını azaltıcı nitelikte davranışlar sergilemesi rekabet
hukuku kapsamında yasaktır. Zira hâkim durumdaki teşebbüslerin, eylemleri ile
rekabetin kısıtlanmasına yol açmama şeklinde “özel sorumluluğu” vardır.
Ancak Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, AB üyeleri ve diğer birçok ülkedeki
rekabet otoriteleri ve Türk Rekabet Kurulu tarafından Google’ın bu
sorumluluğunu yerine getirmediğine ilişkin çok sayıda karar verilmiştir.
III. Google Hakkında Dünya Çapında Verilen Kararlar
Google, hâkim durumunu kötüye kullandığı gerekçesiyle
ABD ve AB Komisyonu başta olmak üzere AB üye devletleri ile diğer ülkelerin rekabet
otoriteleri tarafından verilen kararlar neticesinde farklı idari yaptırımlarla karşı
karşıya kalmıştır.
Google’a karşı hâlihazırda ABD’de dört
farklı rekabet davası açılmış durumdadır. Bu davalar Google’ın hâkim
durumunu reklamcılık faaliyetleri üzerinde kötüye kullanarak piyasadaki
fiyatları kontrol ettiği, Play Store aracılığıyla sahip olduğu piyasa
gücünü diğer uygulama geliştiricileri üzerinde kötüye kullandığı, Google
arama motorunda kendi ürünlerini öne çıkararak diğer piyasa oyuncularını
dezavantajlı hâle getirdiği ve bu sayede hâkim durumunu güçlendirdiği
gerekçeleri üzerinden açılmıştır.
AB Komisyonunun Google’ın hâkim durumunu kötüye
kullandığını tespit ettiği ve aleyhine yaptırım öngördüğü birçok kararı
mevcuttur. Komisyon tarafından Karşılaştırmalı Alışveriş Servisleri’ne ilişkin
yürütülen soruşturmada Google’ın hâkim durumunu kötüye kullanarak fırsat
eşitliğine aykırı bir şekilde hareket ettiği tespit edilmiştir. 2010
senesinde başlatılan bu soruşturma uzun bir inceleme sürecinin ardından 2017 yılında
sonuçlanmıştır. “Google Shopping”
olarak adlandırılabilecek bu kararda; Google’ın hâkim durumundan
kaynaklanan avantaj nedeniyle kendi karşılaştırmalı alışveriş
hizmetlerine önemli bir ayrıcalık sağlayarak rakip hizmet servislerini
geri plana attığı belirtilmiştir. Komisyon, Google’ın arama sonuçlarını diğer
bir ürünü olan “Karşılaştırmalı Alışveriş Servisleri” lehine “yasadışı bir
avantaj” sağlamak suretiyle kullandığını ifade etmiştir. Nitekim bu hususun
hâkim durumun kötüye kullanılması teşkil ettiği belirtilerek Google
aleyhine 2.42 milyar Euro cezaya hükmedilmiştir.
Komisyon’un Google aleyhine yürüttüğü ikinci
soruşturma kapsamında Google’ın genel internet arama hizmetleri,
lisanslanabilir mobil işletim sistemleri, Android mobil işletim
sistemleri için App Store’lar pazarında hâkim durumda bulunduğu tespit
edilmiş ve Android cihaz üreticilerine ve mobil ağ operatörlerine
getirdiği sınırlamaların hâkim durumun kötüye kullanılması teşkil ettiği
sonucuna varılmıştır. Google aleyhine rekor ceza ile sonuçlanan Google
Android soruşturması neticesinde Google’a 4.3 milyar Euro
idari para cezası verilmiştir. Aynı zamanda Google’ın kararın
bildirilmesini takip eden 90 gün içinde ihlâlleri etkili bir şekilde sona
erdirmesine ve aynı veya eşdeğer etkiye sahip herhangi bir fiil veya
davranıştan kaçınmasına karar verilmiştir. Aksi hâlde “Komisyon’un, bir
önceki iş yılında Google’ın ana şirketi olan Alphabet’in ortalama günlük
cirosunun %5’i kadar günlük periyodik ceza ödeneceği” yönünde ek bir
yaptırım öngörülmüştür.
Son olarak Avrupa Komisyonu tarafından verilen Google
AdSense kararında ise Google’ın, çevrimiçi arama ağı reklam
aracılık pazarındaki hâkim durumunu kötüye kullandığından bahisle 1.49
milyar Euro idari para cezasına hükmedilmiştir.
Güncel
olarak ise Temmuz 2021’de Fransa Rekabet Kurulu tarafından -Google’ın
Kurul kararlarına uymaması
neticesinde verilen en büyük ceza olduğu belirtilerek- Google’a, telif
haklarına bağlı komşu hakları yayınevi editörleriyle iyi niyetle müzakere etme
zorunluluğuna uymadığı ve aynı zamanda yayınevlerinin içeriklerini kullandığı
için ödeme yapmadığı gerekçesiyle 500 milyon Euro para
cezası verilmiştir. Aynı zamanda Fransa Rekabet Kurulu,
Haziran 2021’de de Google'a, kendi reklam ağında kendi teknoloji
platformlarına ayrıcalık tanıdığı gerekçesiyle 220 milyon Euro para
cezası vermişti.
Google aleyhine verilen bir diğer karar İtalya rekabet otoritesi
tarafından Google’ın Android Auto’da üçüncü bir uygulamanın yer
almasını engellemesi davranışı üzerine açılan bir soruşturma neticesinde
verilmiştir. Verilen karar kapsamında Google’a 100 milyon Euro
idari para cezası uygulanmıştır.
Nitekim bu kararlarda da Avrupa Komisyonunun kararlarında olduğu gibi Google’ın
hâkim durumu tespit edilmiş ve yukarıda açıklanan davranışlarda bulunmasından
dolayı hâkim durumunu kötüye kullandığı sonucuna varılmıştır.
Temmuz 2021’de Google aleyhine verilen diğer bir
karar Güney Kore rekabet otoritesi tarafından Google’ın android işletme
sisteminin özelleştirilmiş versiyonlarını bloke ederek hâkim durumunu kötüye
kullandığı ve Google’ın cihaz üreticileriyle yaptığı uygulama lisanslarının
rekabeti kısıtlayıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle verilmiştir. Avrupa Komisyonu
kararlarında olduğu gibi yine Google’ın hâkim durumunu kötüye
kullandığının tespit edildiği bu kararda, Güney Kore rekabet otoritesi
tarafından Google’a 207 milyar won (177 milyon Euro)
idari para cezası uygulanmıştır.
IV. Türk Rekabet Hukuku Kapsamında Google’ın Değerlendirilmesi
Rekabet Kurulu (Kurul) tarafından Google’a yönelik
verilen ilk karar 19.09.2018 tarihli Google Android kararıdır.
Bu kararda Google’ın hâkim durumunu kötüye kullandığı tespit edilmiş ve 93.083.422,30
TL idari para cezası verilmiştir. Yukarıda bahsedilen AB Komisyonunun
vermiş olduğu Google Android kararı ile benzer nitelikte verilmiş
bir karardır.
Google aleyhine verilen diğer bir karar ise Google
Shopping kararıdır.
Yine bu karar da Komisyon’un 2017 yılında verdiği Google Shopping kararı
ile paralel niteliktedir. Zira Kurul kararında da Google’ın genel arama
hizmetleri ve çevrim içi alışveriş karşılaştırma hizmetleri pazarlarında hâkim
durumda olduğu tespit edilmiş ve hâkim durumunu kötüye kullandığı gerekçesiyle 98.354.027,39
TL idari para cezası verilmiştir.
Kurul, Google ekonomik bütünlüğüne ilişkin verdiği
bir başka kararda, Google’ın genel arama hizmetlerine yönelik yaptığı
güncellemelerle ve Adwords reklamları ile hâkim durumunu kötüye
kullanarak diğer teşebbüslerin faaliyetlerini zorlaştırdığını belirtmiştir. Komisyonun
yukarıda bahsi geçen Google AdSense kararı ile benzerlik gösteren
bu kararda Rekabet Kurulu Google’a 196.708.054,78 TL
idari para cezası vermiştir.
Rekabet Kurulu 14.04.2021 tarihli en son kararı ile Google’a
kendi yerel arama ve konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetlerini rakiplerini
dışlayacak şekilde öne çıkarması nedeniyle 296.084.899,49 TL
idari para cezası uygulamıştır. İhlâl olarak kabul edilen davranış ise Google’ın
genel arama sonuç sayfasında kendi yerel arama ve konaklama fiyatı
karşılaştırma hizmetlerini rakiplerine kıyasla avantajlı bir konumda göstermesi
ve rakip yerel arama sitelerinin Local Unit’e girişine engel olmasıdır.
Türk Rekabet otoritesi tarafından Google’a verilen
toplam para cezası (689.230.403,96 TL – yaklaşık 69 milyon Euro) mehaz
hukuk kapsamında ve aynı yönde verilen AB Komisyonunun para cezası (8.21
milyar Euro) ile karşılaştırıldığında çok büyük bir farkın olduğu
görülmektedir. Her ne kadar bu fark da Google’ın AB’deki ve Türkiye’deki
ciro büyüklüğü önemli bir etken olsa da toplam miktar esas alındığında oransal
yönden de Rekabet Kurulunun daha düşük bir oranla Google’a ceza verdiği
anlaşılmaktadır.
Rekabet otoriteleri tarafından verilen idari para
cezalarının sadece miktar üzerinden bir karşılaştırma yapılarak tartışılması birçok
yönden eksik kalacaktır. Zira rekabet otoriterleri karar verirken ciro ve ceza
oranı yerine çoğunlukla sadece verilen para cezası miktarını açıklamaktadır. Böyle
bir durumda sağlıklı bir karşılaştırmalı analizi de zorlaştırmaktadır. Ayrıca para
cezasının verildiği tarih itibariyle döviz kurunun da dikkate alınması elbette
gereklidir. Ancak Google’ın AB ülkeleri ve yukarıda bahsi geçen diğer
ülkelerdeki pazar payı ve Türkiye’deki pazar payı; buna paralel olarak ortaya
çıkacak olan Google’ın cirosu dikkate alındığında verilen para cezaları
arasında oran olarak bir farklılık olduğu ve Türk rekabet otoritesi tarafından
verilen idari para cezalarının diğer rekabet otoritelerine göre daha düşük bir
seviyede kaldığı söylenebilir. Zira ciro bakımından Türkiye ile benzerlik
göstereceği tahmin edilebilecek ülkelerin Google’a tek bir soruşturma
neticesinde uygulamış olduğu para cezası, Türk rekabet otoritesinin şu ana kadar
sonuçlandırdığı bütün soruşturmalar neticesinde Google’a verdiği toplam para
cezasından fazla miktarda olduğu anlaşılmaktadır.
V. Sonuç
Netice itibarıyla Google’ın davranışları dünya
çapında rekabet otoriteleri tarafından takip edilmekte ve ciddi müeyyideler
uygulanmaktadır. Mehaz olan AB hukukunda verilen kararlar ve Rekabet Kurulu
kararları karşılaştırıldığında Kurul, dijital ekonominin kendine has
dinamiklerini ve piyasa ağası olan (gatekeeper) teşebbüslerin
davranışlarını AB Komisyonunun kararlarına paralel bir şekilde yorumlamakta ve Google’a
ilişkin yürüttüğü soruşturmalarda Komisyon içtihatları ile uyumlu kararlar
almaktadır. Zira Komisyon tarafından verilmiş olan Google
Android, Google Shopping ve Google Adsense kararları dikkate
alındığında benzer nitelikli kararlar Rekabet Kurulu tarafından da paralel
gerekçe ve sonuca ulaşılarak verilmiştir. Aynı zamanda hem AB Komisyonu hem
de Kurul tarafından rekabet ihlâlinin tespiti hâlinde yalnızca idari para
cezasına hükmedilmemekte aynı zamanda piyasada rekabetin tesis edilmesi
amacıyla bazı davranışsal yükümlülükler de öngörülmektedir.
Bilkent
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Fikri
Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Uzmanı (hpinar@bilkent.edu.tr,
ORCID: 0000-0002-3864-3736).