Ali Atıf BİR (BUGÜN, 5.4.2011)
Kol gibi bir "Anayasa-Bildirge" tartışması
Turkcell ve Vodafone "Anayasa-Bildirge" atışmasına girdiler.
İş mahkemelere kadar düştü.
"Biri benim fikrimi çaldın" diyor diğeri "Reklamda yaptığını, saldırı stratejisini şimdi de haber üzerinden uygulayıp bel altı vuruyorsun" diyor. Sözler havada uçuşuyor.
Aslına bakarsanız iki markanın bu tartışması tüketicinin hiç umurunda değil. Hatta uluorta yapılan bu horoz dövüşünden de rahatsızlık duyuyorlar. Büyük fırsatı iyi değerlendiren Avea'nın Erdem Yenerli, "Yasa-bildirge derken faturada kol gibi geçiriyorlar" reklamını da keyifle izleyip diğer mesajlardan kaçınıyorlar.
Vodafone mu haklı Turkcell mi haklı, yoksa ortada hak iddia edilecek bir şey yok mu bu konu beni aşar. Bu saptamayı yapmak benim işim değil ama "akademik ahlakı" bile bir tarafa bırakalım "vicdan" gereği bir şeyi açıklamak zorundayım.
Turkcell, "cep anayasası" fikrinin 29 Aralık 2009 tarihine kadar geri gittiğini, "fikrin" bu tarihte yapılan bir "stratejik yol haritası" toplantısından yola çıkıldığını belirten bir basın açıklaması yaptı.
Doğrudur. Çünkü bu "stratejik yol haritası" toplantısını, başka markalara da yaptığımız gibi Bahçeşehir Üniversitesi'nden dört öğretim elemanı arkadaşımla birlikte yaptık ve daha sonra da stratejik sonuçları rapor olarak sunduk.
Bu toplantıda çıkan sonuçlardan biri de "tüketici manifestosunun" oluşturulmasıydı. Bu sonuç raporda mevcuttur. Vodafone'un "bildirge" fikri nereden geldi, bu tarihten önce mi sonra mı, onu bilemem. Bu konuda el bebek gül bebek büyütülen markaların hakkını da yemek istemem.
Benim bildiğim Turkcell'in "cep anayasası" fikrinin benim yönettiğim bilimsel formatlı bir toplantıdan çıktığı... Gerisine mahkeme karar verir. Hakim çağırırsa da gider aynısını söylerim.
Bana sorarsanız değerli GSM operatörleri, bırakın bu işleri, birbirinizle uğraşmayı, tüketicinizi tatmin etmeye bakın. Tatmin sonuçlarını yayın.
Eğer tatminsiz tüketici, başınıza o bildirgeleri, cep anayasalarını, kol gibi center'ları atarsa sizi Kemal Derviş bile kurtaramaz bunu iyi bilin!