10 Ocak 2021 Pazar

WhatsApp ve Facebook Türkiye’de ne yapabilir ve Alman Federal Rekabet Kurumunun (Bundeskartellamt) Emsal Niteliğinde Facebook Kararı

Ass. Prof. Dr. Hamdi PINAR, LL.M.

Bilkent University
Fakulty of Law

Djital piyasa tiranlarından olan #Facebook#AB ve #Almanya’da (#Bundeskartellamt’ın Facebook kararı) yapamadığını Türkiye’de yapabilecek mi? Eğer #Facebook, #WhatsApp konusunda denildiği gibi bir uygulamaya giderse 8 Şubat 2021 tarihinden itibaren hâkim durumunu kötüye kullanmaktan #TürkRekabetKurulu en üst seviyeden (%10) idari para cezası vermeli ve hatta Kurul 4054 s. Kanun’un 9. maddesine gereğince yapısal tedbirleri bile gündemine almalıdır. Türk rekabet otoritesinin karar almadan önce bu konuda ilk ve tek karar olan Alman rekabet otoritesinin (Bundeskartellamt) kararına kısaca bir bakmak gerekir. Zira konu tamamıyla aynıdır.

Sosyal ağlar hizmeti veren dijital platformlarda faaliyet gösteren küresel çaptaki teşebbüsler, kullanıcılara sundukları bu hizmet karşılığında doğrudan veya dolaylı yoldan elde ettikleri kişisel verilerimizi elde ederek işlemekte ve bunu da değişik şekil ve şartlarda paraya tahvil etmektedir. Bu sistemin nasıl işlediğinden ziyade bu konuya rekabet hukukunun yaklaşımını konusunda ilk tek emsal karar Alman rekabet otoritesinin Facebook kararıdır.

Alman Federal Rekabet Kurumunun (Bundeskartellamt) 06.02.2019 tarihli Facebook kararı dünyada bu konuda ilk karardır. Alman rekabet otoritesinin Facebook’un veri işleme politikasına ilişkin getirdiği sınırlamalar Facebook’u Almanya’daki kullanıcılarına uyguladığı hizmet şartlarını değiştirmek zorunda bırakmıştır. Alman rekabet otoritesinin kararı Facebook bünyesindeki Facebook Inc., Menlo Park, ABD, Facebook İrlanda Ltd., Dublin, İrlanda, and Facebook Almanya GmbH, Hamburg, Almanya şirketlerini kapsamaktadır. Bu kararla rekabet otoritesi, Almanya’da yerleşik olan ve aynı zamanda #Facebook’un sahibi olduğu #WhatsApp, #Oculus, #Masquerade ve #Instagram olmak üzere diğer kurumsal hizmetlerden de faydalanan kullanıcıların verilerinin, Facebook.com kullanıcı hesaplarındaki verilerle, kullanıcıların “gönüllü rızası” olmadan işlenmesini yasaklamaktadır. Facebook bünyesindeki bu platformlar dışında “Like”, “Share” gibi Facebook’a ait arayüzlerin kullanıldığı üçüncü taraf teşkil eden websitelerindeki kullanıcı verileri de yine kullanıcıların gönüllü rızaları olmadan işlenemeyecektir. Bu sınırlama öncesinde Facebook’un kullanıcılara sunduğu hizmet şartlarına göre sadece Facebook’un internet sitesi ve akıllı telefon uygulamaları değil aynı zamanda Facebook’un programlama arayüzlerinin kullanıldığı üçüncü taraf websiteleri ve uygulamalarından da ilgili arayüzler kullanıcı tarafından kullanılmasa bile veri erişimi ve işlenmesi sağlanmaktaydı. Bunların yanında arayüz sembolleri websitesinde yer almasa dahi website yöneticisinin, kullanıcıları analiz etmek amacıyla arka planda “Facebook Analitiği”ni kullandığı hallerde de Facebook kullanıcıya ilişkin tüm verilerie erişmekte ve işlemekteydi. Her ne kadar bu erişimler için kullanıcının rızası gerekmekteyse de kullanıcılar bu şartları kabul etmedikleri takdirde Facebook sosyal ağ hizmetini kullanamamaktaydılar. Alman rekabet otoritesinin kararıyla kullanıcıların farklı kaynaklardan toplanan verilerinin bu şekilde işlenmesi ancak “gönüllü rıza”larının varlığı kaydıyla mümkün olabilecektir. Diğer bir ifadeyle platformu kullanmak isteyen kişiler rıza göstermedikleri takdirde verileri işlenmeyecek ancak aynı zamanda platformu kullanmaları engellenemeyecektir.

Hem kişisel verilerin korunması hem de rekabet hukuku boyutu olan kararda, bir teşebbüsün veri koruma kurallarına aykırı hareket ettiği tespit edilmiş ve bu teşebbüsün de ilgili piyasada sahip olduğu tekel olma yönündeki pazar eğilimine ayrıca dikkat çekilmiştir. Alman rekabet otoritesinin kararına karşı açılan iptal davasında Facebook tarafından talep edilen tedbir kararı dosyayı inceleyen Düsseldorf İstinaf Mahkemesi’nde kabul edilmesine rağmen Alman BGH, (Yargıtay muadili federal temyiz mahkemesi) 23.06.2020 tarihli kararıyla istinaf kararını bozmuş ve ayrıntılı bir gerekçeli kararla rekabet otoritesiyle aynı görüşleri benimsemiştir.

Rekabet hukuku ve Rekabet Kurulu dışında Türkiye’de kişisel verilerin korunmasında KVKK’nın da konuyu incelemesi ve gerekli adımları atması gerekir. Blog yazısının kapsamını çok genişletmemek için bu konuya şimdilik burada değinmeyeceğiz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder